Balyoz davasını başlatan manşet



Balyoz davasını başlatan manşetBalyoz belgelerini mahkemeye teslim ederek yargı sürecini başlatan Mehmet Baransu, mahkemenin kararını değerlendirdi.

Balyoz darbe planı olduğu iddia edilen belgeleri mahkemeye teslim ederek yargı sürecini başlatan isim olan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, davada verilen hapis cezalarını değerlendirirken, bugünün bir dönüm noktası olduğunu söyledi. 

Balyoz davasındaki kararı Habertürk'te Balçiçek İlter ile Söz Sende programında değerlendiren Baransu, öncelikle kararın gerekçesini görmek gerektiğini söyleyerek, "Keşke Çetin Doğan ve bu toplantıyı yapan insanlar çıksalardı ve yaptıklarını tamamen o gün anlatsalardı. Maaleesef bu davada bazı gerçekler kaçırılmaya, söylenmemeye çalışıldı. Davanın detaylarıyla kamuoyunun algısı başka yerlere çekilmeye çalışıldı. Bu davanın kilit olaylarından birisi ses kayıtları, ikincisi orada hazırlanan power pointler, üçüncüsü el yazısı notlar, dördüncüsü ise 12 Eylül'ün planı olan bayrak harekat planının raflardan indirilip el yazısı notlarla İstanbul'da uygulanmış hali ve insanların stadyumlarda toplanıp yargılanmasının planlanmasıdır" dedi.






























DÖNÜM NOKTASI
Ergenekon davası kapsamında eski Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök ile Yaşar Büyükanıt'ın verdiği ifadelere dikkat çeken Baransu, "Hakimin bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış Yaşar Büyükanıt'a sorduğu soru ve aldığı yanıt çok önemli. Hakim, 'bu ülkede genelkurmay başkanlığı yaptınız. 37 yıllık askersiniz, siz böyle bir seminer gördünüz mü' diye soruyor. Büyükanıt, 'ben hayatım boyunca böyle bir seminer görmedim' diyor. Detaylar çok tartışılacak. Bugün Türkiye'de ilk kez bir darbe ve darbe teşebbüsü karara bağlandı. Hukuk önünde bundan sonra darbe yapmaya kalkışan insanların sivil mahkemede yargılanacakları bir dönüm noktasına geldik. Önemli olan bu..." dedi.

ÖRNEK'İN CEZA ALMASINA ŞAŞIRMADIM
Özden Örnek'in ceza almasına şaşırmadığını söyleyen Baransu sözlerini şöyle sürdürdü: "Gölcük Donanma Komutanlığı'nda İstihbarat Daire Başkanlığı'nın zemininde 10 çuval belge bulundu. Belge bulununcaya kadar CD'ler, başka tartışmalar yapılıyordu. Sanık avukatları harddiskler nerede diye sordular. Sanık avukatları, bilirkişi raporları aldılar. Eğer harddisler bulunursa fişleme belgeleri, darbe planlarının yapılıp yapılmayacağı net olarak ortaya çıkacaktı. Gölcük'te 5 nolu hard disk bulundu, orada Özden Örnek'i de suçlayacak, bu planların içinde olduğunu gösteren belgeler çıktı. Harddisk bilirkişiye gittti. Ondan sonra Çetin Doğan ve avukatları hardiski gündemlerine almamaya başladılar. Ayrıca Özden Örnek'in günlükleri var. Örnek'in ceza alması beni şaşırtmadı. Belgeleri, günlükleri okudum.. Şaşırmadım."

HUKUKSUZ EMİR EMİR DEĞİLDİR
"Ses kayıtlarını dinlediğimde, belge ve el yazılarına baktığımda, o darbe 2003 yılında gerçekleşseydi, 200-250 bin insanın tutuklanacağı, stadyumlarda sorguya çekileceği söyleniyordu. Milyonlarca insan mağdur olacaktı. Aslında emir alan ve verinin tartışılması gerekir bu ülkede. O dönemde yüzbaşı, binbaşı ve yarbay rütbesiyle o semirere katılmak zorunda kalan insanlar da oldu. Onların bazılarının tutuklu yargılandıklarını biliyoruz. Mahkeme buna bakmıyor. Hukuksuz emir emir değildir diye bakıyor mahkeme. Bu tartışılabilir belki...

ADALET TERAZİSİ ŞAŞMAMIŞTIR
"Umarım mahkeme o adalet terazisinden şaşmamıştır" diyen Baransu, "Çünkü sanıklardan birine bile en ufak bir haksızlık yapılmışsa bu vicdanları yaralayacaktır" şeklinde konuştu.

"DARBE GERÇEKLEŞSEYDİ..."
Kararın açıklanmasının ardından sanık yakınlarının ağladığının hatırlatılması üzerine Baransu, "Bu görüntüler elbette üzücü ama o darbenin gerçekleşmesi durumunda milyonlarca insan ağlayacaktı" şeklinde konuştu.

Haber7

Sayfalar

Hakkımda

Fotoğrafım
Bursa 1955 doğumluyum.Evli,üç çocuk babası ve altı torun dedesiyim.Çocuklarımı ve torunlarımı çok seviyorum.En büyük zevklerim;kitap okumak,seyahat etmek ve fotoğraf çekmektir.Bu arada çocuklarımın hayatla uyumunu ve başarılarını gördükçe,yaşama sevincim daha da artıyor. Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler bölümü mezunuyum. Sosyal konularda, kaybolan örf ve adetlerimizi takip konusunda araştırmalar yapıyorum.

“Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde, paranın yenmediğini anlayacaksınız...İNSANA VERİLEN AKIL DOĞAYA ZARAR VEREBİLİR.AMMMA AYNI ZAMANDA KORUYABİLİR DE..”